İzmir’in batı kesiminde yer alan Seferihisar toprakları, Ege Denizine doğru uzanan Urla Yarımadası’nın güney bölümünde bulunmakta. Yarımadaya güneyden sokulan Sığacık Körfezi’nin doğusu Seferihisar’ın batı kıyısını, Kuşadası Körfezi’nin kuzeyi de Seferihisar’ın güney kıyısını oluşturur. Bu iki körfezi Doğanbey Burnu ayırmakta.
İzmir Seferihisar halkı geçimini tarım ve turizmden sağlıyor. Tarım alanlarının büyük bölümünü zeytinlikler ve satsuma türü mandalina bahçeleri oluşturmakta. Ayrıca buğday, arpa, mısır, üzüm ve pamuk da yetişiyor bu bereketli topraklarda. Turizmin gelişmesine bağlı olarak şeftali üretimi de yaygınlaşmış. Seferihisar’da seralarda turfanda sebzecilik de yapılmakta.
Teos ve Akkum plajlarının yer aldığı İzmir Seferihisar kıyılarında son yıllarda birçok turistik tesis kurulmuş. Teos Ormanı’nda bulunan orman içi dinlenme yeri başlıca mesire yeridir. İzmir Seferihisar yöresi eski bir yerleşim alanıdır. Eski adı Sifrihisar ya da Sivrihisar olan ilçenin kuzeybatı kesiminde yer alan Seferihisar Kasabası, il merkezi İzmir’e yaklaşık 45 km uzaklıkta.
Turizm açısından ilgi çekici duruma gelmesi son yıllarda kasabaya canlılık kazandırmıştır. Seferihisar ilçesi topraklarında en eski yerleşim yeri Teos olup, burasının M.Ö. 2000 yıllarında Akalardan kaçan Giritliler tarafından kurulduğu ve Karyalıların bir kenti olduğu bilinmektedir. Böylece yöreye 4000 yıldan bu yana yerleşildiği söylenebilir.
SEFERİHİSAR’IN KURULUŞU HAKKINDA BİRKAÇ TEZ VAR
Seferihisar’ın kuruluşu hakkında birkaç tez bulunmaktadır. Bunlardan ilkine göre; Seferihisar III.Pön Savasları (Roma –Kartaca Şavasları)sırasında Roma’ya yenilen Kartacalı Anibal’in, Suriye Selefkoslarına sığınmak üzere Anadolu’ya geçmesi (M.Ö.150-146) üzerine Roma donanmasının Teos önlerinde Myonnesos açıklarında Kartaca donanması ile savaşırken Romalı General Tysaferin’in konaklama yeri olarak askerlerine inşa ettirdiği üs olarak kurulmuş ve Tysaferinopolis adı verilmişti.
İkinci tez ise; M.Ö.7,yüzyılda Anadolu toprakları üzerinden, Roma’ya göçen, Hind-Avrupa ırkından Etrüskler tarafından kurulduğuna aittir. Anadolu’ya geldiklerinde kıyılara yeterince yaklaşmak isteyen Etrüsksler’in Seferihisar’ı önce bir konaklama yeri olarak kurdukları, sonra büyük bir kısmının Teos ve Sığacık limanlarından yararlanarak İtalya’ya göçtükleri, bir kısmının ise burada kaldığı ve Seferihisar’ın da M.Ö.5. yüzyılda güçlü bir kent olduğu ileri sürülmektedir.
M.Ö. BİRÇOK KRALLIK HÜKÜM SÜRMÜŞTÜR
Seferihisar adının Romalı General Tysaferin’den geldiği, Selçuklulara kadar Tysaferin veya Tysaferinopolis olarak anıldığı, Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında adına eklenen hisar kelimesiyle Tysaferinhisar’a dönüştüğü sanılmaktadır. Ege’nin diğer yöreleri gibi Seferihisar’da da M.Ö.7. ve 5. yüzyıllar arasında Lidyalılar, İranlılar, Atinalılar ve Ispartalılar hüküm sürmüştür.
Daha sonra yöreye İranlılar, Bergama Krallığı, Makedonyalılar, Eski Yunanlılar, Romalılar ve Bizanslılar egemen olmuştur. Seferihisar 1084 yılında Selçuklu Komutanı Emir Çakabey tarafından alınmış, II.Haçlı Seferi sonrasında, bölge Sultan Mesut tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır.
Seferihisar,1308 yılında Selçukluların dağılması ile 1320 de Aydınoğullarının egemenliğine ardından 1394 da Osmanlıların eline geçmiş. 1402 Ankara Savaşı nihayetinde Moğolların işgaline uğrayan bölge, 1425 yılında tekrar Aydınoğuları’nın elindedir, ancak Cüneyt Bey’in ölümünden sonra Seferihisar artık Osmanlıların olmuştur.
SELÇUKLULAR VE OSMANLILARDAN KALMA CAMİLER
İlçe merkezinde Selçuklular ve Osmanlılardan kalma camiler bulunmakta. Bunlardan; Turabiye Camii 1197 yılında Selçuklular tarafından yapılmıştır. Osmanlı döneminde ise Güdük Minare Camii, Hidirlik Camiive Ulu Camiinşa edilmiştir. Ayrıca Osmanlı Dönemin’den kalma ve bugün yıkıntı halde 2 hamam bulunmaktadır. Seferihisar ve çevresinde tespit edilen tarihi değerlerden biride Tümülüslerdir.
Bunlardan; Tepecik Mahallesindeki Güneşlikent Tümülüsü, yaklaşık 20 metre yüksekliğinde, 80 metre çapındadır ve yoğun kaçak kazğlara maruz kalmıştır. Ayrıca Hidirlik Mahallesinde birbirine yakın konumlarda 2 si tescilli,8 i tescilsiz, toplam 10 tümülüs yer almakta. Seferihisar’da Cumhuriyet döneminde kayda değer bir olayda Kore Savaşları’na katılan Türk Kuvvetlerinin, ikinci kafileden itibaren, on yıl, hazırlık eğitimini burada yapmış olamasıdır
SULTAN SÜLEYMAN ZAMANINDA SIĞACIK İSMİNİ ALMIŞ
Mandalina bahçelerinin ortasında küçücük sokakların ördüğü Sığacık, Seferihisar’a sadece 5 km mesafede. Eski dönemlerde balıkçıların sığınak olarak kullandığı kasaba, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman zamanında Sığacık ismini almış. Sığacık Kalesi’ne geldiğinizde ise bilin ki, bu görkemli kalenin yapımında Kaptan-ı Derya Piri Reis’in de imzası var. Sivrihisar, Kuşadası ve Ayasuluk isimli üç kapısı olan kalenin içinde Süleyman Han Camii, mescit ve bir de küçük hamam yer alıyor.
Sığacık tepesinin arkasındaki koyda yer alan adı gibi bembeyaz kumsala ve berrak bir denize sahip Akkum Plajı. 2001 yılında mavi bayrak ödülü almış bu plaj, deniz dibindeki buz gibi tatlı su akıntısıyla tatilcileri şaşırtıyor. Güçlü rüzgar koridorlarına sahip olması nedeniyle rüzgar sörfüne elverişli bu kumsalda, scuba diving de yapabilirsiniz. Egenin esintisini ve eşsiz lezzetlerini tatmak, tarihe yolculuk etmek farklı bir hafta sonu geçirmek istiyorsanız Seferihisar sizleri bekliyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
İzmir’in gözbebeği: Seferihisar
Yorum Yaz